13.kat
13.kat

On üçüncü Kat isimli filmde de Matrix filmine benzer olarak, gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki çarpıcı benzerlik işlenmektedir. Filmin konusu özetle şöyledir: Filme adını veren 13. kat, Los Angeles’da bir iş yeri binasının 13. katıdır. Burada filmin iki başrol oyuncusu olan Hannon Fuller ve iş arkadaşı Douglas Hall, bilgisayar ile sanal bir dünya meydana getirmişlerdir. Bu sanal dünyada Los Angeles’ın 1937 yılındaki hali canlandırılmaktadır. Sistemi kuran bu kişiler ise 1999 yılında yaşamaktadırlar.

Resimlerde göreceğiniz gibi bu bilgisayar programına bağlanmak isteyen kişi, bir yatağa uzanır ve beynine programdaki bilgiler aktarılır. Böylece sisteme giren kişi 1937 yılına ait sanal bir kimlik kazanmış olur. Örneğin bu kişi 1999 yılında yaşayan Douglas Hall isimli, zengin ve başarılı bir bilgisayar şirketi yöneticisi iken, hafızasına 1937 yılında yaşayan John Ferguson isimli bir banka veznedarı ile ilgili bilgiler yüklenir.

Sisteme bağlanan kişi, yükleme tamamlandıktan sonra kendini bir anda 1937 yılının ortamında bulur. Binalar, arabalar, kıyafetler tamamen o yıla özgüdür. Simülasyon ortamına giren kişileri en çok şaşırtan konu ise, her iki yaşamlarının da birbiri ile aynı gerçeklikte olmasıdır. Bu kişiler iki yaşamlarında da suyun serinliğini, dışarıdaki rüzgarın uğultusunu hissetmekte, karşılaştıkları olaylarda korku ve heyecan gibi duyguları tüm gerçekliği ile yaşamaktadırlar.

Filmin ilerleyen dakikalarında ise sisteme bağlanan bu kişiler, gerçek hayatları zannettikleri yaşantılarının (1999 yılında Los Angeles’taki yaşamlarının) da aslında özel olarak tasarlanmış bir bilgisayar programı olduğunu, o güne kadar gerçek sandıkları herşeyin -şirketleri, makamları, arabaları, bilgisayar sistemleri, aileleri, dostları…- bir hayal olduğunu anlarlar. Gerçekte tarih 2024 gibi çok daha ileri bir zamana aittir ve filmde gerçek bir yaşantı olarak yansıtılan tüm olaylar simülasyonun bir parçasıdır. Filmin en ilginç yönü ise filmdeki karakterlerin simülatör içinde simülatöre bağlanarak, kademeli bir hayat yaşamaları ve bu sanal ortamlardaki yaşantılarının gerçeklerle olan olağanüstü benzerliğidir.

Aşağıdaki sayfadaki karelerde filmin başrol karakterini canlandıran Douglas Hall’un simülasyona bağlanması ve 1937 yılında John Ferguson adında bir bankacının kimliğinin kendisine aktarımı görülüyor.

Douglas Hall – John Ferguson bilinç transferi

13.kat
13.kat

Kullanıcı: Douglas Hall

Yükleme için kullanıcıyı ayarlıyor.

Program bağlantısı: John Ferguson

Kullanıcıyı programa sıralıyor

13.kat
13.kat

Yükleme için hazır

Sıralama tamamlandı.

Bay Grierson, 117 Batı Winston, Pasadena

Şuur nakli

Aktarım işlemi başladı.

Yükleme tamamlandı.

Filmin kahramanı Douglas Hall simülatöre bağlandıktan sonra, bedeni hiç hareket etmemesine rağmen, kendini 1937 yılında, John Ferguson adlı bir banka veznedarının kimliği ile canlı bir hayatın içinde bulur. Bu kişinin bedeni 20. yüzyılda simülatör aletine bağlı bir şekilde yatıyor olmasına rağmen, herşey son derece gerçek görünmektedir. Ama eski model arabalar, karşılaştığı insanlar, kendi kıyafeti, fiziksel görünümü kısacası her türlü detay, bu kişinin beyninde yapay sinyallerle gösterilen görüntülerdir.

Douglas Hall bu sistemi bizzat kendisi tasarladığı halde, aşağıdaki film karesinde de görüldüğü gibi, görünümünün ve bulunduğu ortamın gerçekçiliğinden dolayı hayrete düşmektedir. Hatta aynaya uzun uzun bakarak saçını, bıyığını, cildinin rengini incelemektedir.

Douglas Hall’a, (1937’deki kimliğiyle John Ferguson’a) bu şaşkın tavırlarından dolayı, bankadaki müdürü kötü göründüğünü ve dinlenmesini tavsiye eder. Ancak Douglas Hall, bilgisayar ortamında gerçeğe bu kadar uygun bir yaşantının sürmesinden dolayı çok etkilenmiştir ve bu sistemi kurabilmiş olabilmekten dolayı sevinmektedir:

Douglas Hall : Bence gayet iyi görünüyorum.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here