Çağımızın en önemli bilim adamı olan Albert Einstein aynı zamanda Allah’a olan inancı ile de tanınmaktadır. Bilimin dinsiz olamayacağını savunan Einstein’ın din ve bilimle ilgili bir sözü şöyledir:

Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum. Bu durum şöyle ifade edilebilir: Dinsiz bir bilime inanmak imkansızdır.

Einstein, evrenin tesadüflerle oluşamayacak kadar harika bir düzene sahip olduğuna ve evrenin Üstün Akıl sahibi bir Yaratıcı tarafından yaratıldığına inanıyordu.

Yazılarında Allah’a olan inancından sıkça söz eden Einstein için, evrendeki doğal düzenin harikalığı son derece önemliydi. Daha önce de belirttiğimiz gibi, “Dinsiz bir bilim topaldır;” sözleriyle Einstein, dinle bilimin nasıl ayrılamaz bir bütün olduklarını ifade etmiştir.

Einstein, “Tabiatı araştıran herkesin içinde bir çeşit dini saygı” olduğunu belirtmiş ve şöyle demiştir:

Bilimle ciddi şekilde uğraşan herkes tabiat kanunlarında bir ruhun, insanlardan daha üstün bir ruhun olduğuna ikna olur. Bu yüzden bilimle uğraşmak, insanı dine götürür.

Einstein’in dine bakış açısını, aşağıdaki sözlerinde de görmek mümkündür:

Din duygusu ne zaman kaybolsa, bilim, ilhamı olmayan bir deneyciliğe dönüyor.

Kaynaklar:

John Clover Monsma, The Evidence Of God In Expanding Universe (Genişleyen Evrende Allah’ın Varlığının Delilleri), s. 256

5 Temmuz 1998 tarihinde Bilim Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen “Evrim Teorisinin Çöküşü: Yaratılış Gerçeği” isimli II. Uluslararası Konferansta, Prof. Henry Morris’in konuşması

Sir John Templeton, Evidence of Purpose – Scientists Discover the Creator, Continuum, New York 1994, s.103

John Clover Monsma, The Evidence Of God In Expanding Universe (Genişleyen Evrende Allah’ın Varlığının Delilleri), s. 204-205

Newsweek, 20 Temmuz 1998,  s. 49

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here